Günümüzde estetik sözcüğü birçok alanda karşımıza çıkıyor. Kelime anlamı olarak güzel duyu, beğenilen ya da estetik sanatla, güzellik ve zevkle ilgilenen felsefe dalı anlamındadır. Estetik, anlamı duymak ve anlamak olan eski Yunanca aesthesis sözcüğünden geliyor. Özetle güzelliğin oluşturulması ve değerlendirilmesiyle ilgilenir. Peki güzel nedir? Güzel kavramı gözle görülen nesneler, kulakla işitilen bir müzik, dil ile tadılan bir yemek, koklanan bir çiçeğin kokusu gibi beş duyu ile algılananlar yanında güzel ahlak gibi soyut kavramlar da güzellikle ilgilidir. Estetik konusunun temel sorularından biri olan “güzel nedir?” sorusu toplumların kültürleri ve zamana göre değişim gösterdiğinden ideal bir güzellikten bahsetmek pek de mümkün değildir. Bir nesnenin güzel olması, onun cazibesini artırır. Güzelliği simetri ve orantılarla açıklamak mümkün olsa da güzellik değişmez bir kavram değildir. Aksine, güzellik içinde yaşanan toplum tarafından belirlenir, zamanın ruhuna göre anlam ve biçim değiştirir. Herhangi bir ürüne ya da deneyime estetik bir boyut katarak onu daha arzulanır kılmak mümkündür. Estetik, somut bir güzellik tarifi değil, daha zevkli olanı aramayla ilgili sonu olmayan bir yolculuktur. New York Modern Sanat Müzesi küratörü Paola Antonelli’nin de vurguladığı gibi “İyi tasarım, teknolojiyi, psikolojiyi ve estetiği birleştirerek insan ihtiyaçlarını çözen bir Rönesans tavrıdır.” Günümüzde estetik anlayışı, yaşamla bağını koparmamak, hayatın canlılığını hissetmek üzerinden ilerliyor. 80’lerdeki seri üretim, kusursuzluk ve yapaylık yerini el yapımı, doğallık ve farklılıklarla renklenen sanata, güzelliklere ve algılara bırakıyor. Casi Paped olarak estetik anlayışımızın temelini tasarım ve rengin uyumlu birlikteliği oluşturuyor. Hamura şekil verirken farklı el darbeleriyle her bir ürünümüz eşsizleşiyor. Rengini belli eden, yaşayan ve iyi hissettiren el yapımı özgün tasarımlarla hayatımızı renklendiren porselenler ortaya çıkıyor.