Renklerin Hafızamızda Bıraktıkları Etrafımızda, yaşadığımız yerde ya da gittiğimiz bir mekanda daha önce hiç duymadığımız kokular alabiliriz. Zor olan ise bunları isimlendirebilmektir. Hiçbir zaman bir kokuyu tam olarak tarif edemeyiz. Genellikle kokuları, o kokuyu yaratan nesneyle ifade etmeye çalışırız. “Gül kokulum, kahve kokusu, yeni sulanmış çimen kokusu gibi cümleler kurarız. Bu noktada renkler ve koku iç içe geçer. Kahve kokusu duyduğumuzda gözümüzün önüne kahverengi renk gelir. Kahverengi renk ise sağlamlığı ve güveni temsil eder. Belki de kahve sohbetlerin bu kadar koyu olmasının sebebi de budur. Diğer renklerin hafızamızda bıraktıklarına baktığımızda koku ve rengin güçlü birlikteliği karşımıza çıkar. Gül, karanfil kokusu kırmızıyı anımsatır. Kırmızı renk tutku, kendine güven, enerji ve hafıza ile ilişkilidir. Mandalina, greyfurt kokusu turuncuyu çağrıştırır. Değişim, yaşama enerjisi, sosyallik anlamına gelir. Limon, ananas, muz kokusu ise sarıyı çağrıştırır. Mutluluk, arkadaşlık, pozitif enerji, ilham kaynağı anlamına gelir. Belki de o yüzden sapsarı bir ev gördüğümüzde çocukluğumuzdaki mutlu anlar, kırmızı bir çiçek ise ilk aşkımızı aklımıza getirir. Şüphesiz renk ve kokular bizi gizemli bir zaman yolculuğuna çıkarır. Casi Paped’in rengini belli eden tasarımlarının kuşkusuz en belirgin özellikleri renklerin kendine özgü hikayeleri. Sarı Josephine Türk kahvesi Fincanlarımız, Filtre Kahve Bardaklarımız ya da Lotte Cappuccino Fincanlarımız geçmişin sizde canlandırdıklarını kahvenin mistik kokusuyla tekrar yorumlar. Bizim için güneşin enerjisiyle hayatı aydınlatan bu renk kim bilir sizde hangi anıların anahtarı oluyor?