Çağdaş stili ve renkleriyle yaşam alanlarına sade bir şıklık sunan porselen markası Casi Paped'in kurucusu, tasarım direktörü Şebnem Çelepoğlu Dindar ile evinde kurduğu güzel sofrada buluştuk.
Günün en sevdiğiniz saati?
Sabah saatleri, evimin konumu sayesinde Kandilli sırtlarından gün doğumunu izlemek en büyük zevk.
Evinizde en çok mutlu olduğunuz yer neresi?
Mutfağım çünkü farklı, güncel tatlarla yeni lezzetler keşfetmek bana mutluluk veriyor. Mutfakta zaman geçirmek, sağlıklı tarifleri denemek terapi gibi geliyor.
Komodininizin üzerinde neler var?
Kitaplarım, gözlük ve abajur.
Ev alışverişi bağımlılığınız nedir?
Aromaterapi ilgi duyduğum bir alan. Ev için farklı, doğal kokuları takip ederim, denerim.
İyi bir ev sahibesi misiniz?
Evet, misafir ağırlamaktan, yeni lezzet keşiflerimi onlara tattırmaktan çok keyif alırım. Onlardan da mutfaktaki keşif yolculuğuma eşlik etmelerini beklerim.
Evinizden uzakta olduğunuzda en çok neyi özlüyorsunuz?
Evdeki kedilerim Joseph ve Josephine'i ve papağanım Pap'ı.
Evinizde nereyi değiştirmek yenilemek istiyorsunuz? Neden?
Evimde her şey benim için çok ideal, değiştirmek istemem.
Mutfakta en çok kullandığınız ürün/ev aleti/beyaz eşya hangisi?
Smoothie'ler hazırladığım katı meyve sıkacağım, kahve makinem ve kablosuz el mikserim...
Evle ilgili hediye almayı/vermeyi sever misin?
Arkadaşlarıma kendi el yapımı atölyemden oluşturduğum porselen ürünlerden hediye etmeyi çok seviyorum.
Ev teknolojileri ile aranız nasıl?
Teknolojiyle aram çok iyi, tüm yenilikleri takip edip eve uyarlamayı severim. Kablosuz, şarjlı el mikserim tasarımıyla o kadar tatlı ve pratik ki, vazgeçemediğim bir ev aletine dönüştü. Banyo için mini bir buzdolabı buldum, alıp içine cilt serumlarımı, kremlerimi yerleştirdim.
Sofra sizin için ne ifade ediyor?
Sofra, arkadaşları bir araya getiren, sohbetlerin başladığı, anıların şekillendiği bir alan bana göre. İtalyanlar'ın neşeli ve çoşkulu uzun sofralarına bayılırım. İnsanları etrafında birleştiren sofraları tercih ederim. Bu sebeple neşeli, renklerin insanlara enerji veren masalar kurmayı tercih ederim.
Bu sofrayı hazırlarken nelerden ilham aldınız?
Detaylarıyla göz yormayan, lila ve bej tonlarına yöneldim. Servis tabaklarında bu renkleri kullandım. Canlı çiçek, yemek masasında benim için olmazsa olmaz. Lila yabani gülleri, kendi yaptığım el yapımı vazolarda sundum. Çiçekler ve şamdanlar sofranın merkezindeydi. Mumların çiçekler üzerinde yarattığı ışık oyunları sofraya derinlik kattı. Masadaki tonlarla uyumlu ve nostaljik bir hava da katan akide şekerlerini ise bayram coşkusunu anımsatmak için kullandım.
